 |
 |
Elektrik zammıyla ilgili tartışmalar, Zaman'ın gündeme getirdiği tarife taslağıyla yeni bir boyut kazandı. Tedaş bürokratlarının hazırladığı taslak, ayda 150 kilovatsaatin altında elektrik kullananlara yüzde 5, bu oranı aşanlara yüzde 40 zam öngörüyor.
Söz konusu formüle tepki gösteren tüketici dernekleri, "Yüzde 5'in üzerindeki zam için yargıya gideriz." diyor. İş dünyası da, sanayicilere 3 yıl önce yapılan indirimin geri alınmasını 'gizli zam' olarak yorumluyor. İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük, rekabet ettikleri yabancılara göre daha fazla bedel ödediklerini belirtiyor. Atılması planlanan adımın yanlış olduğunu vurgulayan Küçük, "Bizim sanayicimizin rekabet gücünde bir artış olmadı ki niye zam yapılıyor?" sorusunu yöneltiyor. Küçük, özellikle üretici kesime yönelik yeni indirimler yapılmasını istiyor. Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Yılmaz Kambak da, enerji indirimini ortadan kaldırmanın maliyetleri artıracağını belirtiyor.
"Zaten sanayici zor şartlarda rekabet ediyor. İlave yükler bizi zora sokar." şikayetinde bulunan Kambak, firmaların ayakta kalabilmesi ve yeni yatırım yapabilmesi için fiyat artışı yerine indirime gidilmesini istedi. Kambak, tarife değişikliğini ise 'hoş olmayan bir durum' olarak nitelendirdi.
Tüketiciler Birliği Başkanı Bülent Deniz, zam yapılacaksa bile oranın konutlar için yüzde 4'ü geçmemesi gerektiğini kaydetti. Enerji Bakanı Hilmi Güler'in açıklamaları doğrultusunda yüksek bir zam beklemediklerini ifade eden Deniz, "Aksi takdirde yüksek bir zam kamuoyunu yanıltmak anlamına gelir ve ortaya bir güven sıkıntısı çıkar. Biz Güler'in 'Sadece indirimi geri alacağız.' beyanını hoş karşıladık; ancak bunun üzerindeki her zammı yargıya götüreceğiz." dedi. Deniz'e göre Tedaş'ın üzerinde çalıştığı tarifenin tek anlamı var: "Türkiye'yi karanlığa gömmek." Doğalgaz, su ve elektrik ücretlerinde artış yapılacağı yönündeki haberlerin 2007'de tüketiciyi ciddi sıkıntılar beklediğinin göstergesi olduğunu dile getiren Tüketici Hakları Merkezi Başkanı Ömer Keser ise fiyat artışlarının vatandaşın bütçesini göz önünde bulundurarak yapılması gerektiğine dikkat çekti. "Teknolojinin geliştiği bir ortamda bir tüketicinin aylık 150 kilovatsaati geçmeme gibi durumu söz konusu olamaz." diyen Keser, "Basına yansıyan çalışmalar gerçekçi bir çalışma değil. Her aile rahatlıkla 150 kilovatsaati aşar." şeklinde konuştu. Tarifeler üzerinde çalışan bürokratların konuyu tekrar gözden geçirmesi isteniyor. Elektrikteki muhtemel bir fiyat artışı ile ilgili hukuki çalışmayı zam ortaya çıktıktan sonra gözden geçireceklerini aktaran Keser, "Son zamanlarda hoş olmayan açıklamalar oluyor. Zamlar kamuoyunu alıştıra alıştıra yapılıyor." tespitini yaptı. Bu arada Tedaş'ın zam formülünün Zaman'da yer almasının ardından www.zaman.com.tr'ye çok sayıda yorum geldi. Mesajlarda, kullanılan her 100 liralık elektriğin 20 liralık bölümünün tahsil edilemediğine dikkat çekilirken, aradaki farkın dürüst vatandaş tarafından finanse edildiği kaydedildi. Yorumlarda elektrik faturalarından alınan yüzde 2'lik TRT payının da bu aşamada kaldırılması halinde daha düşük oranlı bir zamla krizin aşılabileceği belirtildi. Aylık 150 kilovat sınırının gerçekçi olmadığı da vurgulanırken, daha yüksek kullanımın yüzde 40'a yakın zamlı tarifeye tabi tutulmasının Anayasa'daki eşitlik ilkesi ile çelişeceği bildirildi.
Sanayi Bakanı Ali Coşkun, zam tartışmalarına, "Ben elektrik zammına karşıyım. Çünkü sanayiciyim." sözleriyle katıldı. Coşkun, enerji fiyatlarının sanayide en önemli girdi maliyeti haline geldiğini vurguladı. Coşkun, şu değerlendirmeyi yaptı: "Bu konuyu Enerji Bakanlığı, Maliye Bakanlığı değerlendiriyor. Kalkınma sürecinde birçok yatırımlar, altyapı yatırımları var. Mali dengenin disiplinin bozulmaması için üzerinde çalışıyorlar."
ZAMAN
18/11/2006
Bu haber 5.021 kez okundu...
|
 |