 |
 |
Akistanbul.com yazarı Bayram ÇİĞDEM son günlerde kamuoyunu meşgul eden Akdeniz sineği ile ilgili tartışmalara farklı bir bakış açısı getirdi.
Bayram ÇİĞDEM'in www.akistanbul.com Tüketicinin Sesi köeşinde yayınlanan yazısını ilgi çekeceği kanaatiyle yayınlıyoruz.
BİZE SİNEK VIZ GELİR
Geçtiğimiz hafta, Akdeniz Sineğinin bir bakanı görevden aldırıp aldıramayacağı tartışmaları içinde geçti. Olayın siyasi boyutunu elbette değerlendirmeyeceğim. Fakat bir tüketici hakları uzmanı olarak tüketicileri yani bizleri ilgilendiren kısmını değerlendirmeden içim rahat etmeyecek doğrusu.
Rusya’nın sebze ve meyve gibi günlük 1 milyon doları bulan ihracatı durdurma kararı adeta tüm ülkeyi ayağa kaldırdı. Diğer ülkelerin resti de yabana atılacak gibi değil.
Sinek bu, konma diyemesin ki sebzeye, meyveye. İmkan olsa bu ürünlerin başına bir adam koysak eline de değnek versek ve geleni kovalasa. O zaman kriz falan olmaz. Güllük gülistanlık bir ülke. Ne yediğimize dikkat eden veya etmesi gereken bir milletin evlatları olarak bu gelişmeler bizleri elbette yakından ilgilendiriyor. O halde bu konuyu biraz irdeleyelim.
Özellikle sıcakların artmasıyla gıda zehirlenmeleri vakalarında gözle görülür bir artış oldu. Çok uzağa gitmeye gerek yok Tüketici Derneği yöneticisi olan yakın bir arkadaşımın anne ve babası yediği kirazdan dolayı zehirlenmiş. (Geçmiş olsun) Yine İstanbul’un göbeğinde yediği dondurmadan dolayı zehirlenen onlarca insan var. Ve bu olaylar gün geçtikçe artıyor. Bu yaşananlar aklımıza “denetim yetersiz mi?” sorusunu getiriyor. Bu başıboşluk neden kaynaklanıyor? İnsan hayatını hiçe sayan anlayışa neden fırsat veriliyor anlamış değilim. Buradan gelelim bizim Akdeniz sineğine. Rusya makamları geçmişte ihraç edilen ürünlerin problemli olduğunu defalarca ilgili makamlara bildirdiğini iddia ediyor. Fakat bizim makamlar bu gelişmelerden haberdar değil.
Üzerinde durduğum asıl konu bu değil. Ülkemizde bu tür ürünlerin denetlenmesi için yeterli düzeyde laboratuar olmadığı bu olayla ortaya çıktı. İhraç edilecek ürünler için yeterli olmayan laboratuar sayısı acaba ülkemizde iç pazara gönderilen ürünler için kaç ve nasıl işliyor? Rusya’nın kabul etmediği ürünler iç pazara yönelince domatesin fiyatı 25 kuruş oldu. Bu olayı yazmak bile beni ürkütmeye yetiyor. Olsun bu millet sağlamdır bi şey olmaz. Velev ki sinek konsun üzerine.
Gıda Mühendisleri Odası Başkanı Petek ATAMAN “bitkisel ürünler insanlar tarafından tüketilirken insan sağlığını riske atacak kimi maddeler (pestisit, ağır metal gibi) içerebiliyor” şeklinde bir açıklamada bulundu. Bu kadar önemli bir konuyu es geçmek mümkün değil.
Bahsettiğimiz konu Veysel’in TV si Ayşe’nin Mutfak Robotu değil. Yaşamımızı sürdürebilmemiz için olmazsa olmaz olan gıda konusu. Gıda tüketimi konusundaki bu karamsar tablonun yeni Tarım Bakanı ile dağılacağını umudunu taşıyoruz.
İster misiniz bir kampanya başlatalım “laboratuar tarafından denetimi yapılmamış ürünleri satın almayalım” diye tüketiciye çağrıda bulunalım. O zaman 1 milyon dolarla kalmaz bu iş. Konunun takipçisiyim.
www.akistanbul.com
http://www.akistanbul.com/yazarlar.asp?yID=64&yZID=289
Bu haber 5.574 kez okundu...
|
 |