 |
 |
Kredi kartlarına uygulanacak faizlerle ilgili son günlerde yaşanan tartışmaları değerlendiren Tüketici Hakları Merkezi TÜ-MER Genel Başkan Yardımcısı ve Hukuk Komitesi Başkanı Av.Faruk HANÇER; “bankacılık sektöründen son günlerde art arda yükselen sesler, tehdit içermekte ve tüketiciye aba altından sopa gösterir mahiyettedir.” dedi.
Tüketici Hakları Merkezi Genel Başkan Yardımcısı ve Hukuk Komitesi Başkanı Av. Faruk HANÇER’in konuyla ilgili açıklaması aşağıdadır.
Tüketici Hakları Merkezi TÜ-MER, kurulduğu günden bu yana başta kredi kartı olmak üzere bankacılık sektörü ile ilgili yaşanan mağduriyetleri cesaretle gündeme getirmiş ve olası mağduriyetlerin önlenmesine önemli katkıda bulunmuştur. Derneğimiz, bankacılık sektöründe yaşanan hukuk tanımazlığın ve yüksek kar hırsının devam etmesi durumunda kart mağduriyetlerinin her zaman yaşanacağını defalarca kamuoyuyla paylaşmıştır.
Üzülerek ifade etmekteyiz ki zaman bizi haklı çıkarmıştır. Yasal düzenlemelere ve mahkeme kararlarına rağmen bankacılık sektörü, yüksek faiz sisteminden ve haksız kazançtan vazgeçmek istememektedir. Sektör, koşullarını tamamen tek taraflı olarak belirlediği bu sistemden vazgeçmemek için serbest piyasa çığırtkanlığı yapmakta ve ortalığı ayağa kaldırmaya çalışmaktadırlar.
Kredi kartı piyasasının oluşumu genel olarak incelendiğinde görülecektir ki; bu piyasanın koşullarının oluşmasında tüketicilerin hiçbir müdahalesi olamamış aksine bankaların sürekli dayatmaları olmuştur. Tüketicilerle sözleşme yapılması dahi başlı başına bir sorunlar yumağı oluşturmakta ve bu sorunlar halen çözüme kavuşmamaktadır. Bugün mahkemeler, banka ve kredi kartlarından, hizmet, kart kullanımı gibi vb. isimler altında alınan bedelleri haksız olarak nitelendirip tüketiciye iade etmesine rağmen bu alanda da hukuk tanımazlık devam etmektedir.
Öte yandan, kamuoyuna yansıyan açıklamaların tümü bir yana, tüketiciden sorumlu bakanın serbest piyasa ekonomisinin korunmasına ilişkin açıklamaları ise Türkiye tüketicisini derinden üzmektedir. Başka bir ifade ile olayın en hazin yanını oluşturmaktadır. Sayın Bakanın, kredi kartları piyasasından ve bankaların haksız uygulamalarından habersiz olduğunu tasavvur bile edemiyoruz. Bu haliyle tüketiciden sorumlu bakanın dahi tarafsızlığını yitirdiğini düşünmekteyiz. Bu durum da göstermektedir ki Tüketicinin Korunması Bakanlığı kurulması menfaatler dengesi açısından vazgeçilemez bir gereklilik arz etmektedir.
Anayasanın 172.maddesinde açıkça devlet tüketiciyi koruyucu önlemleri alır hükmüne rağmen aile içi huzursuzluğun, boşanmaların hatta intiharların yaşandığı bir konuda serbest piyasa ekonomisinden bahsetmek mümkün değildir. Haksız kazançlardan vazgeçmemek için çaba sarf eden sektörün açıklamalarını kamuoyunun takdirine ve insafına bırakıyoruz.
Dünya finans sektörünün aksine 2007 ve 2008 yılı çeyrek karlarını büyük bir marifet gibi kamuoyu ile paylaşan bankacılık sektörü bu karların gerçek sebeplerinden olan fahiş faiz oranları ve kart bedellerinden vazgeçmemek için adeta bir bardak suda fırtına koparmaktadır. Gelinen nokta itibariyle bankacılık sektöründen son günlerde art arda yükselen sesler, tehdit içermekte ve tüketiciye adeta aba altından sopa gösterir mahiyettedir.
Sonuç olarak, Tüketici Hakları Merkezi serbest piyasa ekonomisi modeline karşı değildir. Aksine serbest piyasa şartlarının oluşmadığını, istismar edildiğini düşünmektedir. Hükümeti ve duyarlı tüm kurum - kuruluşları tüketici lehine yapılacak hukuki düzenlemelerin arkasında durmaya davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki mevcut düzenlemeler ile tüketici mağduriyetlerine neden olanlar ve göz yumanlar bunun sorumluluğunu da almak zorundadırlar…
Av. Faruk HANÇER
Genel Başkan Yardımcısı
Hukuk Komitesi Başkanı
Bu haber 4.964 kez okundu...
|
 |