 |
 |
Devre tatil sözleşmesi yapmalarına karşılık kendilerine vaat edilen özellikleri bulamadıkları için tatilleri zehir olan vatandaşlara yargıdan destek geldi.
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış niteliğinde olduğuna karar verdi. Buna göre, sözleşme yapıldıktan sonra uzun süre geçse bile müşteri tatil yerini gördükten sonra 7 gün içinde sözleşmeden vazgeçebilecek. Yargıtay kararına göre sözleşmeden cayma süresi sözleşmenin yapıldığı tarihten itibaren değil ‘tecrübe ve muayene tarihinden’ yani tatil yerinin alıcı tarafından görüldüğü günden itibaren başlayacak. Devre tatil evini ya da evin konumunu beğenmeyen müşteri, devre tatil sözleşmesinden cayarak ödediği paraları geri isteyebilecek.
Yargıtay’ın bozma kararına konu olan dava, Ankara 1. Tüketici Mahkemesi’nde görüldü. T. Oral adlı vatandaş, bir inşaat şirketiyle 600 dolarını peşin, kalan 5 bin 900 doları için 26 senet vermek suretiyle 1998’de devremülk sözleşmesi yaptı. Ancak 2001 yılına kadar tatil imkanından yararlanamayan Oral, sözleşmeye konu olan tatil köyünün mevcut olmadığını öne sürerek sözleşmenin iptali ve ödediği paraların geri verilmesi için dava açtı. Davalı şirket ise davacının süresinde cayma hakkını kullanmadığını öne sürerek davanın reddedilmesi gerektiğini savundu. Ankara 1. Tüketici Mahkemesi, davacının süresi içinde cayma hakkını kullanmadığı ve senetlerin bir kısmını ödeyerek sözleşmeyi benimsediğini belirterek davanın reddine karar verdi.
Temyiz başvurusu üzerine kararı inceleyen Yargıtay 13. Hukuk Dairesi ise cayma hakkını kullanma süresinin, sözleşmenin yapıldığı tarihte değil, devre tatil yerinin müşteri tarafından görüldüğü tarihte başlayacağına dikkat çekerek, yerel mahkemenin kararını bozdu. Kararda devre tatil sözleşmelerinin kapıdan satış niteliğinde olduğuna dikkat çekildi. Kapıdan satış, işyeri gibi satış mekanları dışında yapılan tecrübe ve muayene şartlı satışlar olarak tanımlandı. Yasaya göre, bu tür sözleşmelerde alıcının 7 günlük tecrübe ve muayene süresi sonuna kadar malı kabul edebileceği gibi, hiçbir gerekçe göstermeden reddetmekte de serbest olduğuna dikkat çekildi. Dava dosyasında, taraflar arasındaki ihtilafın cayma hakkına ilişkin 7 günlük sürenin ne zaman başlayacağı konusunda yaşandığı belirtilerek şu açıklama yapıldı: “Satışın tecrübe ve muayene koşullu olduğu açık ve belirgin olduğuna göre, cayma süresinin malın tüketiciye ulaştığı tarihten itibaren başladığının kabulü gerekir. Tüketicinin Korunması Kanunu ve Borçlar Kanunu’na göre tecrübe ve muayene şartıyla yapılan satış sözleşmesinden dönme hiçbir objektif koşula bağlanmamış, tamamen tüketicinin iradesine bırakılmıştır. Sözleşmenin taraflarca imzalanması ile cayılıp cayılmayacağının bildirilmesi arasındaki sürede sözleşme henüz hükümlerini doğurmaz.”
Mahkeme kararı emsal olacak
13. Hukuk Dairesi bu gerekçelerle yerel mahkemenin eksik inceleme yaparak hatalı karar verdiği sonucuna vardı. Kararın sonuç bölümünde yerel mahkemenin dosyayı yeniden ele alarak cayma hakkının devre tatil evinin müşteri tarafından görülmesinden sonra başlayacağı göz önünde tutularak cayma hakkının kullanılıp kullanılmadığı belirlendikten sonra karar verilmesi istendi. Emsal niteliğindeki bu karar uyarınca, devre tatil sözleşmesiyle belli bir dönem kullanmak üzere tatil evi satın alanlar kendilerine satılan yeri gördükten sonra cayma hakkını kullanacak. Sözleşmeden sonra uzun süre geçse bile alıcılar tatil evini gördükten sonra 7 gün içinde hiçbir gerekçe göstermeden sözleşmeden vazgeçerek o zamana kadar ödedikleri paraları geri isteyebilecek.
1970’lerdeki petrol krizi devre tatili gözde yaptı
Bir ailenin süresiz olarak ya da belli yıllar boyunca tatil köylerinde her yıl bir ya da birkaç hafta tatil amaçlı kullanım hakkını elde etmesi olan devre tatil uygulaması, 1960’larda Fransız Alplerinde başladı. Asıl gelişimini ABD’de yaşadı. Florida’da 70’li yıllarda gelen petrol krizi, yazlık ev satışlarını bıçak gibi kesince alternatif arayan yatırımcılar, aynı evi haftalık kullanımlara bölerek birçok aileye sattı. Böylece devre tatil kavramı gelişti. Ancak bu kez de her sene aynı hafta aynı yerde tatil yapmanın monotonluğu sorun oldu. 1974’te kurulan RCI (Resort Condominiums International), devre sahiplerine haftalarını başka zamanlarda, tesislerde, ülkelerde kullanma imkanı sundu. 1980’lerin ikinci yarısında sektör hızla yayıldı. Bugün dünyada 90 ülkede beş milyonun üzerinde devre tatil sahibi aile bulunuyor. Türkiye’de ise devremülk uygulamalarına 1980’ lerde başlandı. 90’ların başında sağladığı gelişmeyle tesis sayısı 50’yi geçti. Türkiye’de 200 bin kişi (50 binden fazla üye) tatillerini devremülkle değerlendiriyor.
03.07.2005
Murat Aydın
ZAMAN
Bu haber 5.038 kez okundu...
|
 |